PROJELERİMİZ

İletişim

Mardin’de Ekolojik Otel olarak yeniden işlevlendirerek günümüze kazandırmayı amaçladığımız projemiz A’Design Award and Competition tarafından Gümüş Ödüle layık görülmüştür.

İlk işlevi; yazlık yaşam alanı, yani “kasır” olan bu geleneksel yapılar, özgün mekânsal kimliğine uygun olarak tasarlanarak yeniden işlevlendirilmiştir. Hem tarihi birikimlerin korunması hem de kullanıcılar için fonksiyonel olması hedeflenerek işlevsel dönüşüm ve koruma dengesi sağlanmıştır.
“Cevzat Kasrı” yeni işleviyle, nar ağaçlarıyla kaplı yolları, kasrın arazisinde yer alan üzüm bağları ve ceviz ağaçlarıyla sahip olduğu coğrafyanın farklı medeniyetlerini yansıtmaya, kültürel sürekliliği sağlamaya devam edecektir.

konum
kullanım amacı
yıl
inşaat alanı
       - Su Kasrı
       - Kuru Kasır
       - Mardin Ev
Blok adedi
yapım süreci
: mardin
: otel
: 2022
: 750 m²
: 275 m²
: 200 m²
: 3
: yapım aşamasında
KONUM : MARDİN
KULLANIM AMACI : OTEL
YIL : 2022
İNŞAAT ALANI : 1225 M²
       - SU KASRI : 750 M²
       - KURU KASIR : 275 M²
       - MARDİN EV : 200 M²
BLOK ADEDİ : 3
YAPIM SÜRECİ : TAMAMLANDI
Mardin Hakkında…

Tarihçe

Mardin, medeniyetlerin, dinlerin ve kültürlerin beşiği sayılan Kuzey Mezopotamya’nın bereketli topraklarının en önemli şehirlerinden birisidir. İnsanı her yönüyle etkileyen kent, gündüz taşlarının ihtişamıyla büyülerken, gece ise sonsuz gökyüzündeki yıldızları Mardin Kalesi’nde sadece elinizi uzatmanızı beklerler. Güneydoğu’nun şiir kenti Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleriyle zamanın durduğu izlenimini verir. Taşların dile geldiği, inançların şiire dönüştüğü Mardin’de yaşanan manevi huzur… Ezanların, çanların gökyüzünde buluşması ve gökyüzüne komşu olmanın güzelliği yöre halkı ile tarih boyunca Mardin’i ziyaret edenler için ilham kaynağı olmuştur.

Tarihsel zenginlikleri, dilleri, dinleri, ırkları ve kültürleri ile dünyaya hoşgörünün barışçıl ışığını saçan, farklı medeniyetleri bağrında harmanlayan bu güzel şehir,tarihi çevresi ve bölgesel değerlerinin yarattığı büyük turizm potansiyeli ile dünyanın birçok şehri ile rekabet edebilecek bir adaydır. 

Pagan inançlarının ve semavî dinlerin farklı zaman dilimlerinde hüküm sürmesi, görkemli yükselişleri, anıtsal mekânları, dini, ticari ve sivil mimari örnekleri, farklı yapı motiflerinin oluşmasını sağladığı gibi, Mardin’i sosyal ve kültürel bir merkez haline getirmiştir.

Taş, bu farklı uygarlıkların ortak dili haline gelmiştir.

Kale, sur, konak, han, hamam, yol ve su yolu gibi yaşamın devamlılığını sağlayan birçok yapı

Mardin yapı sanatında birbirini izleyen uygarlıkların birbirinden ayrı ve farklı zaman dilimlerinde olmaktan çok, bir bütün oluşturan parçalar halinde inşa edildikleri hissini verir.

Kentin kalkerden yapılmış olması antiseptik özelliğinin olması anlamına da gelmektedir. Böylece Mardin hijyenik bir şehir haline gelmiştir. Tıpkı kireç taşının antiseptik özelliğinden dolayı Kudüs ve benzeri antik kentlerde olduğu gibi.

Mardin’de derin hoşgörüye dayalı sosyal yaşam mimaride de kendini göstermiştir. Binalar sanki komşuların birbirine saygı ve sevgi gösterdiğini ispatlarcasına, birbirlerinin güneşini, havasını ve rüzgarını kapatmaktan imtina edercesine inşa edilmiştir. Böylece, Mardin topoğrafyasının tipik özelliği ile birleşen, kalkerden yapılmış, kendine özgü formlara sahip binalar, Mezopotamya ovasının eşsiz güzelliğini seyredercesine sıralanmıştır. Bu durum şehre has mistik bir havayı da beraberinde getirmiştir.

Taş evlerde bir katın bir sokağa, diğer katın farklı bir sokağa açılması topoğrafyanın bir gereğidir. Coğrafi zorluklar, gizemli labirent sokaklarını birçok yerde daraltır ve basamaklandırır. Evleri birbirinden ayıran “Abbara” ismi verilen tonozlu tüneller, sizi tarihin derin koridorlarında bir yolculuğa çıkarır ve bir süre sonra insanları aydınlık dünyaya getirir.

Mardin Cevzat Kasrı
Ekolojik Otel

PROJE ÖZELLİKLERİ:

Mardin’de Ekolojik Otel olarak yeniden işlevlendirerek günümüze kazandırmayı amaçladığımız projemiz A’Design Award and Competition tarafından Gümüş Ödüle layık görülmüştür. ilk işlevi; yazlık yaşam alanı, yani “kasır” olan bu geleneksel yapılar, özgün mekânsal kimliğine uygun olarak tasarlanarak yeniden işlevlendirilmiştir. Hem tarihi birikimlerin korunması hem de kullanıcılar için fonksiyonel olması hedeflenerek işlevsel dönüşüm ve koruma dengesi sağlamak istenmiştir.  Nar ağaçlarıyla kaplı yolları, kasrın arazisinde yer alan üzüm bağları ve ceviz ağaçlarıyla sahip olduğu coğrafyanın farklı güzelliklerinden geçilerek ulaşılan yapılar 18.yy sonlarında yapılmış ve özgünlüklerini korumuşlardır. Zemin katta bir eyvan ve bir oda bulunmaktadır. Yapının kuzeyinde ana kayanın oluşturduğu ve “maasara” adı verilen ve üzümün ezilerek pekmez haline getirildiği oyma taş yer almaktadır. Dikdörtgen planlı eyvan mekanı beşik tonozla örtülüdür. 1. katta duvarlarında nişler bulunan iki oda mevcuttur.

Su Kasrı (Kasr-il Mayıs):  Su sarnıçları bulunan, tarıma uygun, sulu ve yeşil bu arazide yer alan bir taş yapıdır. Geleneksel kasır yapısı 18. yüzyıldan günümüze özelliklerini koruyarak ulaşmıştır. Zemin kattaki avluda eyvan, oda, mutfak ve tuvalet bulunmaktadır. . Eyvanın duvarları ve tavanı kesme kireçtaşındandır. Üzeri beşik tonozla örtülüdür. Taştan yapılmış beşik tonozları oldukça etkileyicidir.

Bu kasrın eyvanında “Selsebil” denilen su kaynağı yer almaktadır. Bu kaynaktan çıkan su ince bir havuzdan geçerek bağlı olduğu ana havuza akar. Bağ ve bahçenin sulanmasında da kullanılan bu kaynak suyu, A’bı Hayat Çeşmesi olarak adlandırılır ve etkileyici bir hikayesi vardır.

A’bı Hayat Çeşmesi

Suyun akışı ile doğumdan ölüme insan yaşamı ve sonrasını sembolize eder. Çeşmeden çıkan su doğumu temsil eder. Oyuk çocukluğu simgelerken, suyun döküldüğü yer gençliği işaret eder. İnce, uzun oluk, acı ve zorluk içeren yaşlılığı, suyun bir havuzda toplanması ölümü temsil eder. Daha sonra bu su kanallarla toprağa aktarılır ve bu su topraktan tekrar hayata döner.

Yeni Fonksiyon

Tasarımımız bölgenin ihtiyacı olan ekolojik bir otel olarak oluşturulmuştur. “Cevzat Kasrı”nda 7 oda, eyvan (resepsiyon), kafe ve restoran bulunmaktadır. “Su Kasrı”nda eyvan, 4 otel odası ve kafe-mutfak bulunmaktadır. Komplekste yer alan bir diğer yapı da “Ev”dir. Üzüm bağları, nar ve ceviz ağaçlarıyla kaplı tüm arazide çevre düzenlemesi planlanmıştır. Mevcut havuzların onarılması, eksikliklerin tamamlanması ve statik olarak güçlendirilmesi şeklinde yapının taş dokusu temizlenerek restorasyon projesi hazırlanmıştır. Yapının eski fotoğrafları, sanat tarihçilerinden edinilen bilgiler, bina sahiplerinin sözlü beyanları dikkate alınarak belgelenmiş, ölçümler yapılmıştır. Hazırlanan projeler Belediye ve Kültür Bakanlığı’na bağlı “Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu” tarafından onaylanmıştır.

Projenin Hedefi

Tasarım amacımız, tüm bölgenin kentsel dönüşümünü desteklemek, restorasyon çalışmalarını hızlandırmak, işlevsel hale getirmek, örnek bir tasarım oluşturmak, kırsal yaşamı ve doğal yaşamı desteklemek, tarihin ve geçmiş uygarlıkların devamlılığını sağlamak, kaybolmak üzere olan bu gizemli taş yapıları gün ışığına çıkarmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Bunların tamamı koruma ve kullanım dengesi gözetilerek, yapıların özgünlüğü korunarak tasarlanmaktadır. Böylece şehrin tarihi dokusuna uygun ve aynı zamanda doğal yaşamı destekleyen (üzüm, çeltik, nar ve badem yetiştiriciliği ve pekmez üretimi vb.) bir ekolojik otel projesi hazırlanmıştır.

Proje, medeniyetlerin ve dinlerin beşiği Mezopotamya ovasının antik kenti, gizemli masal kenti Mardin’de yer alıyor. Mardin, bir heykeltıraşın yarattığı ve taş yapılarda seslendirilen bir şehir gibidir. Böyle gizemli bir şehirde 18. yüzyıldan kalma bu taş kasırları turizme kazandırarak, günlük yaşama katarak gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.

   Su Kasrı

   Cevzat Kasrı

   Mardin Ev